Almanya’nın Frankfurt şehrinde dünyaya gelen Tarkan’ın çocukluk yılları plakların
ve kasetlerin içinde yüzerek geçerken evde bulunan elektronik aletleri kurcalaması;
ailesi ile gittiği her yerde soluğu hep aletlerin başında alması, bu işe ne kadar meraklı
olduğunun bir göstergesiydi aslında.
1985 yılında anne ve baba’nın Türkiye’ye kesin dönüş yapmaya karar vermeleri,
Tarkan ve ağabeyi Tolga için İstanbul’da yepyeni bir hayatın baslangıcı anlamına geliyordu.
Ortaokul
ve liseyi Üsküdar Anadolu Lisesi’nde, üniversiteyi de Marmara’da,
Almanca Öğretmeni olarak bitirdikten sonra profesyonel müzik kariyerine
1995 yılında Power FM’de başlamış oldu. Kisa bir süre sonra da Taxim’s
Night Park adlı kulüpte çalmaya başlayan Tarkan, 1996 yazında da
Çubuklu 29’un resident dj’i oldu. Kışın radyo ve kulüp dj’liğine devam
ederken1997 yılının Nisan ve Kasım ayları arasında askerlik görevini
tamamlaması gerektiği için müzik hayatına kısa bir ara vermek zorunda
kaldı. İstanbul'a döner dönmez soluğu, o dönmede hayalindeki radyo olan
2019’da aldı. Burada hem prodüksiyon işleriyle ilgilenecekti, aynı
zamanda da “Shopping Time” adlı program için pikapların başında
olacaktı. Radyoya başlamasından kısa bir süre sonra gene İstanbul’un o
dönemdeki gözde mekanı olan Dip Club’da resident olarak çalmaya başladı
Radyoda bir sene sonra prodüksiyon müdürü ve aynı zamanda radyonun
müzik direktörlüğü görevini yürütmeye başladı. Kulüpteki residentlik
devam ederken başka kulüplerde misafir dj olarak çalmaya başladı. 2000
yılının Mart ayında radyonun bir televizyon kanalına satılması ve müzik
tarzının tamamen değişmesinden dolayı görevini üzülerek bırakmak
zorunda kaldı ama kısa bir süre sonra Radyo FG’de radyoculuk hayatına
devam etti. Kulüplerdeki dj’lik hayatı devam ederken yavaş yavaş
İstanbul dışında da çalmaya başlarken yer, zaman ve atmosfere göre çok
farklı setler çalabilmesi; setlerindeki akıcılığı, bütünlüğü ve
yaratıcılığı sayesinde ülke içinde hızla fark edilmesine, ülkenin en
çok sevilen dj’i haline gelmesine ve yapılan anketlerde de hep zirvede
yer almasına yol açtı.
Ülkesini artık yurtdışında da en iyi bir
şekilde temsil etmek için prodüksiyon çalışmalarına daha çok zaman
ayırmaya başlayan DJ Tarkan, yaptığı çalışmalarıyla kısa bir sure
içerisinde fark edilmeye ve dunyanın dört bir yanını dolaşmaya
başlarken sevenleri, Tarkan’ı ve çaldığı müziği yakından tanıma
fırsatını buluyordu.
2006 yılının sonlarına doğru elektronik müzik
dünyasının en önemli oylaması olarak kabul edilen “DJ MAG” dergisinin
her sene yaptığı ankette dünyanın en iyi 78. dj’i seçilmesi ve bugüne
kadar ilk 100’e giren ilk Türk dj ve prodüktör olması, O’nun icin ayrı
bir sevinç ve gurur kaynağı oluyordu.
Bugüne kadar dünyanın en iyi
dj’leri ile ülkemizdeki organizasyonlarda aynı kabini paylaşırken
Tiesto, Sasha, Hernan Cattaneo, Nick Warren, Deep Dish, Sander
Kleinenberg, Anthony Pappa, Dave Seaman, Danny Howells, Steve Lawler,
Seb Fontaine, Lee Burridge, Markus Schulz gibi dj’lerin vazgeçilmez
prodüktörlerinden biri haline geliyordu.
2005 yılının Mart ayında
Yunan produktör ve dj olan V-Sag ile kurdukları “No Smoking”adlı plak
şirketiyle de kaliteli elektronik müzik parçalarını piyasaya çikarırken
tüm dünyaya, sigara ve uyuşturucuya karşı olduklarını; bu müziği
çalarken ve de dinlerken kesinlikle hicbir maddeye ihtiyaç olmadığını
anlatmak istiyorlar.